Gençliğimde üniversiteye gitmeden önce tasarımla ilgili hiçbir şey hissetmiyordum. Tasarımı sadece sanat olarak sınıflandırdım. O zamanlar sanata karşı belli bir önyargım vardı ve onu "gösterişli" ve "kendimi eğlendiren" olarak nitelendirirdim.
Daha sonra Apple'dan pek çok "tasarım" kelimesi duydum ve o çirkin şeylerin aslında güzelleşebileceğini keşfettim. Tasarımın daha iyi bir yaşam peşinde koşma tutumu olması gerektiğini düşünmeye başladım. O andan itibaren tasarım kara listemden çıktı.
Daha sonra Apple tarafından tasarımda en önemli şeyin ister görünüm ister iş akışı olsun detaylara dikkat etmek olduğunu düşünerek beynim yıkandı. Bu dönemde tasarımın sadece manevi bir ihtiyaç olmadığını, gerçekten bir şeyleri "değiştirebileceğini" fark etmeye başladım.
Daha sonra "ürün tasarımı" konusunu öğrendim ve bu modelin neden böyle tasarlandığını anlamaya başladım. Ne kadar güzel olursa olsun iyi bir tasarım değil. Artık "tasarım" "güzelleşmek" değil, daha da önemlisi "kullanımı kolaylaşmak" anlamına geliyor.
Daha sonra tasarım, bilim ve felsefeyi bir araya getirerek bu üç kelime pek uygun olmasa da bana göre en önemli üç unsur haline getirdim. Artık "tasarım" belirsiz bir kavram haline geldi kafamda. Nihayet "tasarım"ın ne olduğunu bilmiyorum.
Daha sonra profesyonel bir tasarımcı oldum. Züccaciye fabrikası, sürekli yeni tasarımlar keşfediyoruz.
Tasarımın ne olduğunu keşfetmek için öncelikle tasarım olduğunu düşündüğümüz şeyleri ve hayatta nelerin olmadığını düşünün.
Olduğunda, bir cam bardak, cam sürahi ve bir seramik ürün dikkatimizi çekecek kadar güzelse veya kullanımı kolaysa, bunların "tasarlandığını" şüphesiz kabul edeceğiz.
İşimde elbette çevremde her türlü ürün var. Bu ürünleri gördüğümde ya da deneyimlediğimde her zaman tasarlandıklarını anlayamıyorum. Ama tasarımcının niyetini anladığımızda örneğin bunu yapmak benim hata yapmamı engelleyebilir, daha iyi görünebilir. Gülümseyerek "Demek böyle tasarlanmış" diyeceğiz.
Bazı ünlü tasarımcıların ya da iyi tasarımlı firmaların ürünlerini incelerken bazı detaylara çok fazla dikkat etmek kolaydır. Tasarımlarının her zaman çok iyi olduğunu düşündüğümüz için her detayın bir varoluş nedeni olması gerekir. Uygun olmayabilecek bir örnek vermek gerekirse, bize her zaman yazarın Çince sınavında başka bir kelime yerine neden bu kelimeyi kullandığı sorulur. Belki başka kelimeler aklına hiç gelmemişti ve doğal olarak başka kelimeler de kullanmıyordu. Yine de test kağıdını yoğun bir şekilde doldurabiliriz. Aşırı açıklamamızdan dolayı tasarım olmayabilir ama tasarım olarak anlaşılmaktadır.
Özetle, bir cam eşya ürününün tasarımcının belli bir amacına ulaşmak için bu şekilde ortaya çıktığını düşündüğümüzde, onun tasarlanmış olduğunu veya bir tasarım olduğunu varsayacağız.
Peki tasarımcının bakış açısından?
Tasarım bir beceri değil, ürün pazarının hissini ve içgörüsünü yakalama yeteneğidir.
Tasarımın amacı büyük olduğunda çok belirsiz hale gelir ve ne olduğunu bile bilmeyiz. Mesela iyi bir hayat yaşamak istiyorum, insanların iletişimini geliştirmek istiyorum, hatta camı yeniden tasarlamak istiyorum. Bu amaçlar belirsizdir, dolayısıyla sonsuz seçenek vardır ve sonsuz hiçbir şey ifade etmez. Bu nedenle çoğu zaman bu şeyin özünü anlamakla başlıyoruz, anlayarak hangi seçimlere sahip olduğumuzu buluyoruz ve ardından bir sonraki tasarıma başlamak için o genel amaca göre seçim yapıyoruz. Her ne kadar her zaman nesnelerin özünü anlamanın felsefi kategoride sayılması gerektiğini düşünsek de tasarımda bir şeyleri bilme yeteneği çok önemlidir. Pek çok iyi tasarım, tasarımcıların bazı şeyleri yeniden anladıktan sonra keşfettiği daha iyi seçimlerdir.
Garbo tasarımcılarının tasarladığı ürünlerin pek çok detayı aslında onların tasarım düşüncesinin ve sanatsal yaratımının ifadesidir. İyi tasarım pazar sorunlarını çözebilir. Süslemesiz şeffaf bir cam sadece bir dolara satılabilir ama profesyonel bir tasarımcı tarafından tasarlandıktan sonra korkarım bundan daha pahalıya mal olur.